Powered By Blogger

Cumartesi, Şubat 28, 2015

HADİ GARİ N'OLCEK ŞİMDİ...

BİNDİK BİR ALAMETE
GİDİYORUZ KIYAMETE...
Tükenmiş bir ülkenin mağdur halkı çaresiz ve savunmasız, sonbahar da dökülen yapraklar misali bir o yana bir bu yana savrulurken, ne yaptığını bilmez muhalefet ise kendilerince pembe hayaller içerisinde atıp tutuyorlar,
Vah ki vah...
Düne kadar Özgecan için ağlayanlar yırtınıp dövünenler gündeme bir anda pat diye oturan SÜLEYMAN ŞAH türbesi olayı ile unutulup gittiler...
Gittiler SÜLEYMAN ŞAH' ın mezarını alıp sınıra yakın bir yere taşıdılar sanki ev taşıyorlar gerçi yeni yeri de kaçak çıkmış, biraz daha zoru görseler mezarı KAÇAK SARAY'ın arka bahçesine bile taşırlar...
Vallahi bunların her yaptığı iş kaçak, kaçakçılıktan tutuklanıp iyi halden serbest kalacaklar,
demedi demeyin...
Hatta ve hatta SÜMEYYE ERDOĞAN' a yapılacak suikast balonu bile iktidarın elinde patladı, adet yerini bulsun diye SÜMEYYE' nin korumaları değiştirildi,
olacak o kadar değil mi yani...
Mecliste kafa göz yararak "GÜVENLİK YASASI" nın 10 maddesini geçirdiler, bir kaç güne kalmaz tüm maddeler geçirilip UZUN ADAM' ın önüne gelir o da imzalar, güvenliği sağlar...
İnsanlar yakılıyor, öldürülüyor can güvenliği had safhada iktidarda ki hükümet ŞAH'ın mezarı ile uğraşıyor...
ŞAH derken dünyaya MAT olduk kimsenin haberi yok...
UZUN ADAM tüm kuralları çiğniyor, Bakanlar kurulunu topluyor, Muhtarlarla konuşuyor,  AKP 400 milletvekili çıkarması için oy topluyor,
CHP ve MHP hala olduğu yerde otluyor..
Her zaman söylerim, öyle bir ülke olduk ki herkes işine gelen yerden dem vuruyor..
Ağlanacak halimize güler olduk...
Heyhat yarın ne olacağız diyerek günleri geçiren bir garip halk olduk, vuruyorlar ensemize oturtuyorlar yerimize...
Kimse sesini çıkarmaz, kimse bu duruma isyan etmezse,
Bu ülkede;
Minibüse binen çaresiz kızlar "YA TECAVÜZE UĞRAR YA DA YAKILIRLAR"
Kartopu oynayan gençler "ESNAF TARAFINDAN BIÇAKLANIRLAR"
İlahiyatçı Abdülhamit "KARDAN ADAM PUTTUR" demiş...
Ben de diyorum ki, bunu söyleyen beyinsiz yobaz "TA GAVAT YA DA PUŞTTUR"
Antalya'da bir lisenin müdür yardımcısı Filiz G. erkek öğrencilere "MİNİ ETEK GİYEN KIZLARI TACİZ EDİN" diyorsa,
Her şey bitmiştir artık...
Kısaca, minibüse binmek ve kartopu oynamak hayati tehlike taşır...
Kahrolsun kardan adam yapanlar, yaşasın kara cübbeli, örümcek kafalı, beyinleri hurafelerle dolu ilahiyatçılar...
Torba yasadan "İÇ GÜVENLİK YASASI" çıksa ne olur çıkmasa ne olur...
Kimsenin kimseye güveni kalmadı, şoförü, bakkalı, manavı, kasabı, büfecisi, dönercisi polis gibi maşallah, isteyen istediğini ister öldürüyor ister beceriyor, polis desen daha beter sanki halkın içinden gelmemiş, yapışmış meslektaşının ensesine "SIK EKREM SIK" derken nasıl halkın polisi olduğunu kanıtlıyor...
Yani herkes kafasına göre bir yasa tutturmuş uyguluyor...
Anlayın artık;
Güvenlik yasasını "UZUN ADAM" halk için değil kendi için istiyor...
Bu ülke artık kan kokuyor,
Çünkü kaçak sarayın fıtratında "ÖLÜM" var...
Türkiye'nin bu duruma gelmesi için büyük emek harcayan "UZUN ADAM" a saygı ve sevgilerimizle ne kadar küfür etsek azdır...
ADAM OLACAK ÇOCUK BOKUNDAN BELLİ OLUR
ama;
BU HALKTAN BİR HALT OLMAZ....
******************************
BAK SEEENNN.....

Çarşamba, Şubat 11, 2015

HAY SENİN...

DİN ile SİYASET
Ya yazmayayım, yazmayacağım diyorum ama üç kuruşluk adamlar gündeme oturmak için götlerini yırtarcasına yazıyor yorumlar yapıyorlar, tahammül sınırlarımı aşıyor dayanamıyorum, inkar edilemeyecek gerçekleri fazla detaylarına girmeden kısa kısa yazıyorum..

Bana bir toplum, bir ülke göstersinler ki din ile ilgili felaketleri olmasın.


Arabistan'da insan hakları diye bir şey yok, kısaca bir örnek, Arabistan'da kadınların araba kullanmaları yasaktır bilirsiniz, geçen gün bir arap Tv'sinde yayımlanan bir programda Saleh El-Saadun “Eğer bir kadın araba kullanırsa tecavüze uğrar. Kadınların araba kullandığı diğer ülkelerde bunu umursamazlar. Ancak Suudi Arabistan’da bu umursanır. O sebeple kadınların araba kullanması yasaktır. Yolda arabası arızalan bir kadın yol kenarında tecavüze uğrayacak demektir"...
Irak, Suriye mezhep savaşlarından belini doğrultamıyor...
İran meselesine hiç girmiyorum...
Afganistan terörist yuvası, Pakistan rezalet...
Çeçenistan direnişi bile işin içine din girince bitti...
Bir de İsrail olayı var...
Şimdi ki ergenler bilmez zamanında bir ton arap ülkesi İsrail'e karşı birleşti, İsrail 6 günde analarını becerdi bunların.
Eee sen teknolojiymiş oymuş buymuş umursamaz, kadının saçının teline kafayı takar, türban, çarşaf dersen o nokta kadar israil sizi daha çok öper.
Anlatabildim mi acaba?...
Neyse sınır ötesini bir kenara bırakıp birde kendi ülkemize şöyle kısaca göz atalım.

Türkiye.....
Bu ülkede bakara makara diyenlerin hala başta olmasını hangi dinle açıklayabiliyorsunuz?...
Haaa, çalıyorlar ama çalışıyor adamlar, zihniyete bak sen... 
Adam ülkenin anasını bellese de yine de namaz kılıyor, benim dindar halkım, dindar kardeşim diyerek halkın yarısını ötekileştiriyor...
Be hey adam, dindar dediğin de senin halkın, dinsiz imansız dediğnde senin halkın değil mi?... Kitleleri mezhep savaşlarına sürüklerken hala din iman diyorsunuz da,
Sırf mezhep için diri diri insan yakanlar Türkiye'de değil miydi?...
Kısaca din, iman, Allah, peygamber diyor, sonra bütün malı götürüyor. Millete de çene yormaktan başka bir şey kalmıyor...
Aklımın yatmadığı hiç bir ideolojiyi sevmem ama kitlelerin afyonu dindir körmüsünüz bu kadar?... Şimdi kalkıp yoldan geçen birine İslamı sorsanız hemen "Türkler Müslümanlık ile yüceldi" cevabını alırsınız...
Ama bilmezler ki müslümanlık talkan ve curcan katliamlarıyla doğdu, müslümanlık Türklerden önce de vardı, bunu bilmeyenler müslümanlığın tarihini bilmiyor kulaktan dolma dine inanıyorlar demektir.
Bir söz vardır "dinsizin hakkından imansız gelir" diye, işte bu iktidarın hakkından da kendilerine göre dinsiz ve imansız dedikleri toplum gelecektir...
Demedi demeyin...
***************************
EKMEK ARASI KÖFTE...
Uludağ'da gündüzleri klip çeken, geceleri de sahneye çıkan Demet Akalın, ekibine yemek olarak köfte ekmek gönderen menajerine ateş püskürdü. 
Tepkisini Twitter’dan dile getiren Akalın “Aklınca son işi diye bana ders verecek. Seni geldiğin yere döndürmek boynumun borcu olsun! Dua et kocama sen! Senin yaptığın telefon menajerliği bu kadar olur işte! Koskoca Diva gitmiş bir bildiği varmış. Yaptığın işin başında duracaksın. Üzerimden dünya kadar para kazanıyorsun. Ekibime bunu yemek diye göndermeyeceksin.”
 
DİP NOT......:
Bir acıdım bir acıdım ki sormayın, menajeri orkestrasına köfte arası ekmek göndermiş haspam beğenmemiş.. Haklıdır belki kendince ama tok açın halinden anlamaz.. Sokaklarda kuru ekmeği bile bulamayan milyonlarca aç susuz var ama bunlar buldumcuk oldukları için yiyemezler böyle yavan köfte ve ekmeği...
Ha birde buna saatlerce TV'de yorum yapanlar var birde utanmadan sıkılmadan...
****************************
                               HASTAYIM DOKTOR ÖLECEKMİYİM....

Cumartesi, Ocak 31, 2015

MESELA DİYORUM

"Düne ait ne varsa dünle beraber gitti cancağazım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım"
BİR GÜZEL SÖZLE BAŞLAYAYIM DEDİM, GEÇMİŞİ UNUTUP GELECEĞE DAİR OLSUN DİYEREK...DÜN SÖYLEDİKLERİM DÜNDE YANİ GEÇMİŞTE KALSIN BUGÜN YENİ BİRŞEYLER SÖYLEYEYİM, NEŞELİ BİR ŞEYLER OLSUN İÇİNDE ACI, HÜZÜN OLMADAN GEÇSİN BU GÜN DÜNE YANİ GEÇMİŞE KARIŞSIN.. OLMAZ MI OLUR OLUUR BAL GİBİ OLUR...
 HADİ BAKALIM....
 
________________________
EYVAH... EYVAH...
BİR SARAY YAPTIRDI
KENDİNİ DÜNYA PADİŞAHI SANDI
EN İYİ İŞİ KOMŞU ÜLKELERİ KARIŞTIRMAKTI
DAYANAMADI ÇİÇEĞİ BURNUNDA ÇİPRAS'I UYARDI...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çipras'ın seçim kampanyasında ülkenin dış borcunu ödemeyeceğini vaat etmesine ilişkin "bazı mesajlarda daha temkinli olmalı" uyarısında bulundu.
ÇİPRAS'I UYARACAĞINA BAKSANA AYNAYA
SANKİ GÖTÜMÜZ KURTULMUŞ BOKTAN
MANGALDA KÜL BIRAKMIYORUZ DÜNYAYA HAVA ATMAKTAN
BU GİDİŞLE ÇOK DAHA BETER OLACAĞIZ KOMŞU YUNANİSTAN'DAN...
_____________________________
ANKARA'DA KUKLA, İZMİR'DE OFİSBOY....
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İzmir'de başbakanlık ofisi açılacağını ve toplantılarının bir kısmını burada yapacağını açıkladı...
YAHU TOPLANTI YAPIYORSUNDA SENİ BAŞBAKANLIK KOLTUĞUNDA GÖREMİYORUZ, NE SESİN ÇIKIYOR NE SOLUĞUN, RECEP KONUŞUYOR SEN SALLA BAŞINI AL MAAŞINI HESABI YAPIYORSUN, BAŞBAKANMISIN YOKSA ŞAK ŞAKÇI BAŞIMI... İZMİR'DE AÇILACAK OFİSTE BU DURUMDA ANCAK OFİSBOY OLURSUN...
_____________________________
BEN BUNLARA
GÜLÜYORUM...

GAZETE OKUMAYI SEVİYORUM BÜTÜN GAZETELERİ OKURUM DA EN ÇOK HABER BAŞLIKLARI DİKKATİMİ ÇEKER ÇOĞUNA GÜLERİM... NEDEN DİYE SORMAYIN BELKİ SİZLERE NORMAL GELEBİLİR AMA BANA BİRAZ ABUK GELİYOR, BELKİDE BENİM ANLAYIŞ TARZIM DEĞİŞİK YA DA TÜRKÇE'M KIT VELHASIL YA BEN ANLAYAMIYORUM YA DA YAZANLAR ÇOK ZEKİ...


MESELA.....
LODOS İSTANBUL'U VURDU
(Bu durumda İstanbul ya öldü ya da yaralı)
İSTANBUL'UN LODOSLA İMTİHANI
(İstanbul sınava mı giriyor)
BİLMEM KİM HAYATINI KAYBETTİ
(Hayatını kaybeden kayıp ilanı vermiş mi acaba?)
GÜLLERİN SAVAŞI EKRANA KİLİTLEDİ
(Ekranın kapısı mı vardı da kilitlendi)
TAKSİM'DE ALARM
(Taksime alarm zili mi takmışlar)
İŞÇİLER YASAĞI TANIMADI
(Yasak yabancı uyruklumuydu)
ERDOĞANIN SÖZLERİ SALONU AYAĞA KALDIRDI
(Salonun ayakları mı varmış)
TOPLU TAŞIMADA BÜYÜK YENİLİK
(Topsuz mu taşıyacaklar)

O KADAR ÇOK VAR Kİ YAZMAYA KALKSAM KİTAP OLUR.. AAA BAK BU AKLIMA GELMEMİŞTİ İYİ OLDU YAZAYIM BİR KİTAP SONRA OTURUP OKUR BOL BOL GÜLERİM...
____________________________
İNSANLAR VARDIR...
Bazı şarkılar vardır, hayatınızın bazı anlarında çıkıverir karşınıza; hiç beklenmeyen zamanlarda, siz sadece yalnız kalmayın diye, an'a dostluk eder. Kimi insanlar vardır; yalnız ve hayattan yorgun olduğunuz zamanlarda beliriverir karşınızda o muhteşem, içinizi ısıtan gülümsemesi ve sizi kucaklayacak kolları ile...
Ve bazı sözler vardır, bir araya gelip hayatı daha anlamlı kılabilir ve senin yaşadığın hayatın aslında benim yaşadığım hayat, benim biriktirdiğim anların aslında onun birikecek anıları olduğunu anlayabilmek için.
İşte bu sözler öyle adamlar tarafından kağıda dökülür ki, dönüp dönüp okursunuz defalarca ve anlamını yitirmez. Oysa her düşünce mahkumdur bir gün ölüp, nöron boşluğuna gitmeye ki - söz kalır geriye ve o söz yıllandıkça değerini kaybetmek yerine sizin yürüdüğünüz yollardaki duygularınız olur. 
Hayatta bana en zor gelen şey usumu kağıdın üzerine dökebilmekken bazı insanlar vardır sanki geçmişte siz onlarsınızdır-kim bilir...

Perşembe, Ocak 22, 2015

DANDİNİ DANDİNİ DASTANA....

ZARF ATMAK ZOR ZENAAT...
BABANDAMI ZARFÇIYDI BE...
Zarf atmak, dolaylı yoldan sazan avcılığına girişmek, özellikle ülkemiz sınırları
dahilinde üst seviye gerçekleştirilen bir aktivitedir. İroniktir, böyle olmasına
rağmen, atılan herhangi bir zarfın akabinde "eğer mevzunun uzmanıysanız" istediğiniz, hatta daha da ötesindeki bilgileri öğrenmeniz pek muhtemeldir.
Çeşitli zarf atmak teknikleri vardır. Aslında, zarf atma aktivitelerini kategorize etmek, zarf atmanın özü olan, diyaloğa ve duruma göre en uygun hamleleri yapma eylemi olduğundan ötürü çok manidardır.
Zarf atmak, bir psikolojik savaş taktiğidir. Dolayısıyla, her psikolojik savaş aktivitesinde olduğu gibi, zarf atan kişi kesinlikle ve de kesinlikle, bana hiç bir şey olmaz yırtarım havasını verir...

Aslında zarf atmak bir sanattır. Bir nevi zar atmak gibidir. Zarfı atarken istediğiniz bilgilere, ve bir o kadar milletvekilinin gözünün içine bakarak, mesafeyi hesaplar, en uygun hamleyi yapar muhalefeti deli ederek işlemi tamamlarsınız..
___________________________
 
AKP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI
MEHMET ALİ ŞAHİN;
"Asgari ücretin yeni bin liraya çıktığı bir ülkede bir siyasetçi 700 bin TL'lik saat alamaz kardeşim, Diğer bir arkadaşımızın sosyal paylaşım sitesindeki bir açıklaması; bir Kur'an-ı Kerim'in suresiyle ilgili açıklamasının hala milletvekillerinin içerisinde bir sızı olduğunu biliyorum. " demiş...

İYİ GÜZEL DE SAYIN ŞAHİN BUNLARI SÖYLEMEK ŞİMDİ Mİ AKLINA GELDİ, DAHA ÖNCELERİ NEREDEYDİN DİYE SORMAZLAR MI ADAMA, AL İŞTE BEN SORUYORUM, NEREDEYDİN ŞİMDİYE KADAR NEDEN HEP SUSTUN DA ŞİMDİ KONUŞUYORSUN YOKSA İÇ KAVGALAR BAŞLADI DA HERKES ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKMEYEMİ BAŞLADI..
ASLINDA ÇOK BEKLEDİN BAŞBAKAN OLMAYI DA OLAMADIN ACABA ONDANMIDIR DİYE SORULAR TAKILIYOR KAFAMA...
AMA OLSUN SEN KONUŞ BİZ DİNLEYELİM HATTA KAVGALARINIZI, BİRBİRİNİZİ YEMENİZİ İZLEYELİM ZEVKTEN DÖRT KÖŞE OLALIM OOHHH OLSUN DİYELİM...
_________________________________
TAŞ ATAN ÇOCUĞA 20 YIL
ÇOCUĞU ÖLDÜREN POLİSE 4,5 YIL
Taş atan çocuklara 20 yıl hapis veren ve cezayı ertelemeyen Türk adaleti, Ali İsmail Korkmaz'ı linç edenlere ödül gibi ceza verdi. Ali İsmail Korkmaz'ın öldüren ve en çok cezayı alan iki polis 4.5 yıl sonra serbest kalacak.

SAVUNMASIZ BİR GENCİ ÖLDÜREN ELİ SOPALI POLİSLERİ KORUMALI, TAŞ ATAN ÇOCUKLARI MEZARA KOYMALI, ADALET DEDİĞİN BÖYLE OLMALI...
_________________________________
BEN FUTBOLU SEVERİM
AMA KARAKTERSİZ FUTBOLCUYU SEVMEM..

NASA'YA BİLDİRSELER TRABZONSPOR'A GİTMEM "FENERBAHÇE'DEN" BAŞKA TAKIMDA OYNAMAM DİYEN ERKAN ZENGİN ALACAĞI TRANSFER ÜCRETİ İLE GERÇEKTEN ZENGİN OLDU...

LAN BU TOPÇULAR GERÇEKTEN DÖNME DOLAP GİBİLER, TOPA VURMAKTAN BAŞKA BİR MEZİYETLERİ YOK, KARAKTER YOK, BEYİNLERİ DESEN FUTBOL TOPU GİBİ ŞİŞME, GELDE BU TİP HERİFLERE KÜFRETME AMA DOLAR VE EURO'LARI GÖTÜRÜYORLAR BİR NEFESTE...

HA BİRDE ÖYLE HAVALARA GİRİYORLAR Kİ SANIRSIN HEPSİ DÜNYA STARI
İKİ ÜÇ MAÇ SONRA BAKARSIN YOK BİR BOKLARI...

SAHTE PAYLAŞIMLARLA SALLIYORLAR SOSYAL MEDYAYI
AHA DA İŞTE YAZDIKLARI...

SALLASANA.. SALLASANA MAİL'İNİ...
 
- İbrahim Hacıosmanoğlu "Messi Whatsapp'tan yazdı, Başkan Erkan'ı iyi ki siz aldınız" dedi.

- Bütün dünya Erkan'ı konuşuyor. İbrahimoviç'ten sonra Ronaldo' da Erkan'ı tebrik etti.
- Cristiano Ronaldo: Erkan, Trabzon'a gitmekle doğru karar verdi. İnşallah bir gün birlikte oynarız.
 
- Messi ve Neymar, Erkan Zengin'i aradı ve "Trabzonspor'a gitmekle doğru yaptın, Trabzonspor doğru bir seçim" dedi.

- Ronaldo Nazario: "Trabzonspor'da çok oynamak istemiştim ama benim yapamadığımı Erkan yaptı. Trabzonspor'da başarılar Erkan'ım."

Cumartesi, Ocak 17, 2015

HABERLER... HABERLER... HABERLER...

BONKÖR BAKAN!!!
100 TL. BAHŞİŞ VERDİ, BAŞI GÖĞE ERDİ...
Bakan Fikri Işık seçim bölgesinde ayakkabı boyattı. Boyacıyla çay içti. Cömert Bakan 100 TL bahşiş verdi...
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, seçim bölgesi Kocaeli ziyaretinde esnafı ziyaret etti, ayakkabı boyattı. Hafta sonunu İzmit’te geçiren Bakan Işık, işyerlerinin yoğun olduğu Fethiye Caddesi, İstiklal Caddesi ve Kapanönü Çarşısı’nı gezdi.
Pasaj içinde sandığı sandığı başında müşteri bekleyen boyacının sandalyesine oturup ayakkabısını boyatan Bakan Fikri Işık, hem de çevresinde toplananlarla sohbet etti. Bakan Işık, çayını da içtiği ayakkabı boyacısına 100 lira bahşiş verdi.
***************
ÖĞRENCİSİ İLE SEX YAPTI...

İngiltere'nin Birmingham kentinde 16 yaşındaki erkek öğrencisiyle birlikte olan kadın öğretmene 2 yıl hapis cezası verildi...
İngiltere'de genç öğretmen, 16 yaşındaki öğrencisiyle arabada, sınıfta ve kendi evinde birlikte oldu. Skandal ortaya çıkınca hakkında dava açılan 28 yaşındaki kadın öğretmen 2 yıl hapis cezası aldı.
Skandal olay 2012 yılında başladı. Sanat dersinde 16 yaşındaki öğrensine cep telefonu numarasını veren 28 yaşındaki Amardip Bhopari öğrencisine önce cinsel içerikli mesdajlar attı. Ardından öğrencisiyle birliktelik yaşamaya başlayan İngiliz öğretmen arabada, okulda ve kendi evinde öğrencisiyle birlikte oldu.
***************
ANKARA CADDELERİNE "TAYYİP" AYARI
Ankara Beştepe'deki 'Zübeyde Hanım Sokağı'nın ismi 'Cumhurbaşkanlığı Caddesi' olarak değiştirildi.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu bölgede yeni açılan bulvar, cadde ve yollara “Cumhurbaşkanlığı Bulvarı”, “Cumhurbaşkanlığı Caddesi”, “Yeni Çiftlik Caddesi” ve “Alparslan Türkeş Caddesi” isminin verilmesini kararlaştırdı.
Ankara Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Başkan Vekili Ali İhsan Ölmez başkanlığındaki Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında, yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı bölgesindeki yol güzergahlarına yeni isimler konulmasına ilişkin Başkanlık yazısı ile ANKAPARK Projesi’nde gerçekleştirilen imar planı değişikliği kabul edildi.
Oybirliğiyle alınan isim kararına göre, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu bölgede yeni açılan yollardan 1 No’luyol güzergahı olan, Yenimahalle-Etimesgut-Çankaya ilçe sınırları içinde bulunan, Beştepe-Bahçekapı-Söğütözü mahallelerini kapsayan Alparslan Türkeş Caddesi’nin 11. Sokak ile birleştirilip, uzatılan 25 metre yol genişliğindeki caddeye “Alparslan Türkeş Caddesi” adı verildi.
Yenimahalle ilçesi içindeki Emniyet ve Gazi mahallelerinden geçen 40 metre genişliğindeki 2 No’lu yolun adı, “Cumhurbaşkanlığı Bulvarı”, aynı bölgedeki Emniyet’in önünden geçen 15 metre genişliğindeki 3 No’lu yolun adı ise “Yeni Çiftlik Caddesi” oldu.
Yenimahalle-Beştepe önünden geçen, 12 metre genişliğinde, Mevlana Bulvarı’na bağlanan ‘Zübeyde Hanım Sokağı da ”Cumhurbaşkanlığı Caddesi” oldu.

Pazartesi, Aralık 22, 2014

AĞZI OLAN KONUŞUYOR..

KONUŞ, KONUŞ NEREYE KADAR...
Hep konuştuk, konuşuyoruz...
İcraat yok, sıra icraata gelince kimse yok...
Zaten ülkede muhalif parti de yok, konuştukça batan muhalefet sen bu ince zerafete devam et...
Hani nerede haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe isyan edenler, hayat şartlarından şikayet edenler...
Hani nerede Atatürk'çüler, devrimciler, sosyalistler, solcular, demokrasi ve cumhuriyet savunucuları...
Neredeyseniz çıkın ortaya, kuru sıkı atıp tutmak yok, korkunun ecele faydası da yok...
Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayanlar aloooooo....
Ne-re-de-si-niz?...
Devekuşu misali gömdüğünüz kafalarınızı çıkarın kumdan....
Anlaşılan konuşmayı seviyoruz, "insanlar konuşa konuşa hayvanlar koklaşa koklaşa" felsefesini benimsemişiz, aferin bize, bravo...
Karşımızdaki konuşmadan anlamıyor, dediğim dedik, çaldığım düdük diyerek, istediği gibi at koşturuyor ise  konuşmanın bir anlamı kalmamıştır...
Ne demişti Mustafa Kemal Atatürk "Ya istiklal ya ölüm", öyleyseee,
bu ülkenin diktatörlükten kurtarılmasına tek çözüm fazla konuşmak değil eylem yapmaktır gözüm...
Bir yılı daha geride bırakıyoruz leyleğin yaptığı "lak lak" misali...
Önümüzdeki yıl ne getirir bilemem ama "görünen köy kılavuz istemez" 
Hani o TV'lerde "ne şiş yansın ne kebap" misali çok konuşup ahkam kesenler , böyle giderse yerlerini dini programlara, fetva veren hocalara, ilahi ile gece sohbetlerine terkedecekler...
Azıcık ucundan azıcık ucundan diyerek 12 yılı geride bırakan iktidar gemi azıya almış "vur abalı"ya hesabı kendi bildiğini okuyor...
Karagümrük değil ama Halk yanıyor, uzatmış bacaklarını uzun adam AK-SARAY'ından bıyık altı gülümsüyor...
Bu gidişle yeni yıl pek yeni olmayacak, eski yılları arar duruma geleceğiz...
Benden söylemesi...
Hadi kolay gelsin...
**
YARISI HIRSIZLIKLAR, YOLSUZLUKLAR VE ÖLÜMLERLE
YARISI DA AK-SARAYI KONUŞMAKLA GEÇEN
BİR YILIN DAHA SONUNA GELDİK....
ÖNÜMÜZDEKİ YIL,

TÜM GÜZELLİKLERİ KONUŞMAK UMUDUYLA...
________________________________________________
HAFTANIN FIKRASI...
 TANIK...
Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar. Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır.
- Bayan Sıdıka. Beni tanıyor musunuz? Yaşlı teyze cevap verir:
- Ah evet Bay Ahmet Davutoğlu sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz ve en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz. İki lira fazla kazanmak için başbakan bile olursunuz...

Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur.. Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar:
- Peki Bayan Sıdıka, ya karşı tarafın avukatı Bülent Arınç'ı tanıyor musunuz?
Kadın yine cevaplar:
- Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Yalancı, ödlek ve yağcı adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri korkudan altına kaçırdığını söylüyor. 

Yine herkes şokta. Bütün salonu bir uğultu kaplar. 
Recep Tayyip Erdoğan kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır. Ve ikisine de eğilmelerini söylerek kulaklarına şunu fısıldar...
- Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım.

___________________________________________________
ÜLKEMİZDE İNSANA DEĞER VERİLMEZKEN
ARJANTİN'DE NELER OLUYOR...

Arjantin'in Buenos Aires hayvanat bahçesinde yaşayan orangutan Sandra'ya 'insan hakları' verilecek
Arjantin’de bir mahkeme, 20 yıldır hayvanat bahçesinde yaşayan bir orangutana insanların sahip olduğu gibi bazı temel hukuki hakların verilmesine hükmetti.
Sandra adındaki orangutanın Buenos Aires hayvanat bahçesinden çıkmasını savunan avukatlar, Sandra’nın “insan olmamasına karşın kendisine yasal haklar tanınmasını” istiyordu.
Avukatlar, Sandra’nın yasadışı yollarla gözaltında tutulduğunu söylüyordu.
Dava, Sandra’nın bir “şey” mi, bir “kişi” mi olduğunda düğümleniyordu.
Bu ay, New York’taki bir mahkeme bir şempanzenin “kişisel mülkiyet” olduğuna hükmetmiş ve yasal hakları bulunmadığına karar vermişti.
Arjantin mahkemesinin Sandra’yla ilgili kararının ardından eğer temyiz sürecine gidilmezse, orangutan Brezilya’daki bir doğal parka transfer edilecek ve burada daha özgür bir yaşam sürecek.

Pazartesi, Ekim 20, 2014

"AZ SONRA" ŞİMDİ REKLAMLAR...

BAKIŞ AÇISI...
Bir sevgili şün dedim kaportacı Kamil'e; ince belli değil ufak tefek tadıyla seni zevklendiren. Dudakların  üzerindeyken gözlerini istek dışı kapattıran…
- Düşündün mü?

- Evet abi dedi, gözleri kapalı dudaklarında hafif bir gülümseme ile,
ve ilave etti;
- Sarışın olur, esmer olur, kumral olur, olur be abi, dedi...

- Kamil sen benimle aynı şeyi düşünmedin. Çünkü ben sana bir kadından değil, bir çay bardağından ve çay'dan bahsediyordum. Oysa sen aşkı ölçülere sıkıştırılmış bedenlerde arıyorsun, dedim..
Ters ters baktı bana,
- Git abi işine ya kafamı buluyorsun benle, deyince

anladım ki, bu tip insanların kafataslarının beyin yerine sadece belden aşağı şeylerle dolu olduğunu...
_____________________________
ES GEÇTİK HABERLERİ,
İZLİYORUZ DİZİLERİ..
TV'LERDE YAN GELİP YATARAK DİZİLER İZLERKEN;


Eğer bu hayat böyle gider diyerek, sistemin kölesi olmaktan, eylemler yapıp içteki huzuru bozarak başka bir ülkeyi kurtabilmeyi düşünmekten öte içinde bulunduğu kaostan ülkemi nasıl eski laik düzenine getirebilirim ve yine aynı bayrak altında yaşayalım diyebilmeye kimsenin hakkı yoktur......

Kendilerince "MUHTEŞEM YÜZYIL"ı yaşıyorlar,
laik Türkiye Cumhuriyeti yaşarken "KİRAZ MEVSİMİ"ni, "KURTLAR VADİSİ"ne çevirdiler,
Yıllardır seyrettiğimiz "çocuk gelinler" oluverdi ansızın "KAÇAK GELİNLER",
Şehit annelerinin ellerinde "KARA GÜL" ler,
Götürürlerken devlet kasasındakileri "KARA PARA AŞK" gibiydiler,
Hep "O HAYAT BENİM" dediler,
kendilerini "KÜÇÜK AĞA" gibi gördüler halkı düşünmediler,
"ULAN İSTANBUL" seni de kendilerine benzettiler,
biraz "REAKSİYON" gösteren halkın üstüne "MED CEZİR" gibi geldiler,
daima "KAÇAK" güreştiler,
bir "KARADAYI" olmayı beceremediler,
"BENİM ADIM GÜLTEPE" ise,
diyorum ki,

bu "HAYAT YOLUNDA" kendilerine kurdukları "YALAN DÜNYA"larının içinde boğulacaklar...

_______________________________________________
DOĞRUUU...

Gazla hareket eden insan olurken, suyla hareket eden araba olmaması ne acı...
_________________________________
SUSUYORUM...
ve,
derin derin kanıyoruz,

görüyorum…
kanarken tuzlu suya girmiş gibi…
yanıyorum, acıyorum…
ve bir kişiye bile duyurmadan,
çığlıklar atıyorum…
susuyorum…
dışıma gülüyorum,
gürül gürül içime ağlıyorum…
ah ! bitmez kelimeler, biliyorum…
yapacak başka şeyim yok…
bağıra çağıra susuyorum…

-biri-